Occupied by Memory – John Collins | Kitap İncelemesi 

Occupied by Memory – John Collins | Kitap İncelemesi 

(The Intifada Generation and the Palestinian State of Emergency) 

John Collins’in Occupied by Memory adlı eseri, bir Filistin anlatısı değil, bir hafıza alanı, bir varoluş biçimi olarak “İntifada”yı merkeze almaktadır. 1987’de başlayan ve “Birinci İntifada” olarak bilinen halk ayaklanması, sadece bir politik direniş değil, Filistinli gençlerin hayatını, dünyaya bakışını ve kimliklerini şekillendiren bir nesil deneyimidir. Collins’in bu kitapta yaptığı şey, o neslin belleğini haritalandırmaktır. 

Yazar, Filistinli gençlerin yalnızca işgal altında değil, “sürekli bir olağanüstü hâl” rejimi altında büyüdüklerini savunur. Bu durum, onların kimliğini, dilini, hafızasını ve mücadele biçimlerini doğrudan etkiler. Bu yüzden kitap, yalnızca siyasi bir süreç değil, aynı zamanda bir kültürel travma ve kolektif direniş hafızası üzerine kurulmuştur. Collins’e göre “İntifada”, bir “olay” olmaktan çıkıp bir “durum”a, yani nesiller boyu süren bir bilişsel ve duygusal kuşatma hâline dönüşmüştür. 

Yazar, Filistinli gençlerle yaptığı saha görüşmeleri ve tanıklıklar aracılığıyla İntifada’nın bıraktığı izleri inceler. Bu izler sadece fiziki değil; zihinsel, ruhsal ve kültürel düzeyde bir kuşatılmışlık halini yansıtmaktadır. Collins’in en çarpıcı tespitlerinden biri şu yöndedir:Filistinlilerin yaşadığı işgal, yalnızca topraklarının değil; zamanlarının, hafızalarının ve geleceklerinin işgalidir.” 

Kitabın dili akademik olmasına rağmen oldukça insani ve içten bir üslup ile yazılmıştır.  John Collins, Batılı bir akademisyen olmasına rağmen oryantalist bir üst perdeden değil; öğrenen, dinleyen ve tanıklık eden bir üslupla kitabını kaleme almıştır. Kitap boyunca Hannah Arendt, Walter Benjamin gibi düşünürlerin kavramları, Filistin özelinde yeniden okunmaktadır. Özellikle “istisna hâli” (state of exception) kavramı, Filistin’in daimi statüsünü anlamak açısından merkezi bir yerde durmaktadır. 

Kitap, “İntifada Kuşağı”nın büyürken nasıl politikleştirildiğini, bu politikleşmenin ise nasıl kültürel formlar üzerinden gerçekleştiğini göstermiştir: duvar yazıları, cenaze törenleri, okullardaki grevler, evlerdeki fısıltı gazeteleri… Her biri birer direniş alanı ve hepsi bir halkın unutmama hakkını temsil etmektedir. 

“Occupied by Memory”, yalnızca Filistin’i değil, hafızayı, direnişi ve geleceği kimin tanımladığı üzerine de düşündürmektedir. Kitabın okuyucuya sorduğu sorular vardır: Hafıza kimin elindedir? Devlet olmayan bir halk, tarihini nasıl yazar? Unutulmaya karşı en etkili direniş biçimi nedir? 

YAZAR: Sümeyra Aktaş 

Leave a Reply

Your email address will not be published.