Hatice Huveys | Portre

Bir Kur’an öğretmeni; ama bundan çok daha fazlası, Mescid-i Aksa’nın kararlı bir savunucusu. Küçük yaşta babasının elinden tutup Aksa’ya gidişleriyle başlayan bağlılık, zamanla bütün bir hayata yayılan direnişin adı oldu. 

Hatice Huveys, Kudüs’te doğdu. Şehrin doğusundaki, Mescid-i Aksa’ya bakan Tur beldesinde yaşıyor. Kırklı yaşlarının ortasında, beş çocuk annesi. Bir Kur’an öğretmeni; ama bundan çok daha fazlası, Mescid-i Aksa’nın kararlı bir savunucusu. Küçük yaşta babasının elinden tutup Aksa’ya gidişleriyle başlayan bağlılık, zamanla bütün bir hayata yayılan direnişin adı oldu. 

Huveys, ilim ve zikir meclisleriyle Mescid-i Aksa’yı şenlendirmeyi, orayı boş bırakmamayı kendine görev bildi. Bu gayreti, Aksa’yı sessizleştirmek isteyen planların önüne geçti. Yerleşimcilerin baskınlarında diğer kardeşleriyle omuz omuza durdu. Gelenlere karşı tekbirlerle ses yükselttiler, meydanı boş bırakmadılar. 

2014’ten bu yana kadın murabıtlar arasında ön safta yer aldı. Böylece kutsal mekânın savunulmasında kadınların da güçlü bir payı olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Ama bu direnişin bedeli ağır oldu. Huveys ve “Altın Liste”de adı yazılı onlarca kadın, Aksa’nın kapılarından uzaklaştırıldı. 

Bir yıl içinde tam altı kez uzaklaştırma cezası aldı. Böylece 240 gün boyunca Aksa’ya giremedi. Defalarca gözaltına alındı; toplamda 28 kez. 2017’de yerleşimcilere karşı durduğu için 23 gün hapis yattı. Cezaevinde başörtüsü ve pardösüsü zorla çıkarıldı. O anın izleri kalbinde derin bir yara olarak kaldı. 

13 Haziran’da bir kez daha tutuklandı. 23 Haziran’a kadar hapiste tutuldu. Bu kez, murabıt hareketine üye olmakla suçlandı. Yanı sıra 15 yaşındaki kızı Safa da gözaltına alındı. Anne ve babası evlerinden alınarak sorgulandı, aynı gün serbest bırakıldılar. Kocası Dr. İbrahim Ebu Galiye ise daha önce tutuklanmış ve Batı Şeria’ya sürgün edilmişti. 

İsrail Sulh Mahkemesi, iki haftalık tutukluluğun ardından Huveys’i bazı şartlarla serbest bıraktı. On gün ev hapsi verildi, Aksa’ya 60 gün yaklaşması yasaklandı. Batı Şeria’ya girişi ise 180 gün boyunca engellendi. Üstelik 200 şekel para cezası ve 10 bin şekel kefalet ödeme şartı konuldu. 

Zulüm bununla bitmedi. 11 Temmuz pazartesi günü yeniden ifade vermeye çağrıldı. Onun ve çocuklarının sorgulanmadığı gün pek az oldu. Evi yıkıldı, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıldı, sosyal medya hesapları kapatıldı. Uzaklaştırmalar, seyahat yasakları ve türlü kısıtlamalar hayatını kuşattı. 

Ama Hatice Huveys, bütün bu baskılara rağmen Kudüslü murabıt kadınların eşsiz bir örneği. Aksa’dan uzaklaştırıldıklarında bile geri adım atmayan kadınların siması. İhanetlerin ve güçsüzlüklerin gölgesinde, onlar mabedi şenlendirmekten, yerleşimcilerin karşısına dikilmekten vazgeçmediler. 

Huveys, hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğini söylüyor. Ona göre bu mücadele, “ölene dek ya da Filistin özgürlüğüne kavuşana dek” sürecek. Sabırla, inançla yürüttüğü direniş, Kudüs’ün taşlarına kazınıyor. 

Türkiye’den aldığı destek de onun için büyük bir moral kaynağı. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın desteğini her fırsatta dile getiriyor, bu dayanışmayı kendisi ve direniş arkadaşları için kıymetli bir güç olarak görüyor. 

Leave a Reply

Your email address will not be published.