Tür: Gazetecilik / Röportaj
Konusu: TRT muhabiri Mehmet Akif Ersoy’un “Tünel: Gazze’de Yaşamak” kitabı, abluka altındaki
Gazze’de yaşanan dramatik hayat şartlarını ve direnişi anlatıyor. Gazze’deki insanlar, hem İsrail
ablukasına hem de iç çatışmalara rağmen hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Kitap, Gazze’deki
yeraltı tünellerinin nasıl hem ekonomik bir damar hem de bir yaşam biçimi haline geldiğini gözler
önüne seriyor. Ersoy, bu tüneller üzerinden bölgenin ekonomik durumunu, siyasi karmaşıklıklarını
ve insani dramlarını detaylandırıyor.
İnceleme: Ersoy’un Gazze’de geçirdiği günler, kitabın ana omurgasını oluşturuyor. Tüneller,
Gazze’nin nefes borusu gibi işlev görüyor. İnsanlar bu tüneller aracılığıyla gıda, ilaç, yakıt ve silah
temin ediyorlar. Ancak bu tüneller aynı zamanda bir direniş sembolü haline geliyor. Ersoy, röportaj
yaptığı kişilerin ağzından şu cümleyi aktararak, Gazze halkının yaşadığı travmayı çarpıcı bir şekilde
ifade ediyor: “Her gün bombalar patlıyor, çocuklar .lüyor ama biz hala buradayız. Çünkü bu tüneller sadece
yaşamak için değil, direnmek için de var.”
Kitap, Gazze’deki insan hikayelerine derinlemesine iniyor ve okuyucuyu hem duygusal hem de
zihinsel bir yolculuğa çıkarıyor. Ersoy’un gözlemleri ve aktardığı bireysel hikayeler, Gazze’deki
insanlık dramını daha yakından hissetmemizi sağlıyor. Yazarın şu sözleri de bu dramın
evrenselliğini vurguluyor: “Tünel, sadece Gazze’de değil, dünyanın her yerinde özgürlüğün ve umudun sembolü olabilir.
İnsanlar yaşamak için hep bir çıkış yolu arar.”
Gazze’nin dış dünya ile olan bağlantısını sağlayan bu tünellerin ardında, sıradan insanların
hikayeleri, umutları ve acıları var. Ersoy, bu hikayeleri büyük bir titizlikle derleyip okuyucuya
sunuyor, Gazze’de yaşanan insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Leave a Reply